Teknoloji

Bilim dünyası da yüzde 90’ını bilmiyordu: 7 bin 564 tanesi daha ortaya çıktı

Hadal bölgesi, okyanusun 6 kilometre derinliğinde başlayarak 11 kilometreye kadar inen karanlık ve yüksek basınçlı bir alan. Bu derinlik, yaklaşık 30 Empire State Binası veya bir buçuk Everest Dağı yüksekliğine eşdeğer. Bu kadar sert koşullarda bu kadar geniş bir mikrop çeşitliliğinin bulunması bilim insanlarını şaşırttı.

Bu derinliklerde yaşam hiç de kolay değil. Dondurucu soğuk, yüksek basınç ve besin kıtlığı, canlıların hayatta kalmasını oldukça zorlaştırıyor. Ancak araştırmalar, bu mikropların iki temel hayatta kalma stratejisi geliştirdiğini ortaya koydu.

Bazı mikropların küçük ve basit genomlara sahip olduğu, bu sayede enerji tüketimini en aza indirerek hayatta kaldıkları tespit edildi. Diğer mikropların ise daha büyük ve karmaşık genomları olduğu, bu sayede çevresel değişimlere daha kolay uyum sağladıkları gözlemlendi.

Science Alert’in aktardığna göre; bilim insanları, bu mikropların yaşamın aşırı koşullarda nasıl devam ettiğine dair önemli ipuçları sunabileceğini düşünüyor. Bu keşif, ilaç geliştirme, biyoteknoloji ve evrim araştırmaları gibi birçok alanda yeni fırsatlar yaratabilir.

Araştırmayı yürüten bilim insanları, “Bu mikroplar, en ekstrem çevre koşullarında bile yaşamın nasıl sürdüğünü anlamamıza yardımcı olabilir” diyor. Ayrıca, bazı mikropların enzimler üreterek aşırı basınç ve soğuğa karşı direnç geliştirdiği, bu özelliklerin biyoteknolojide çeşitli alanlarda kullanılabileceği düşünülüyor.

Çalışma, her bir örnekleme noktasında farklı mikrop türlerinin bulunduğunu gösterdi. Bu mikroplar, deniz tabanında belirli bölgelerde kümelenerek koloniler oluşturuyor ve birbirleriyle besin paylaşımı yapıyor. Bilim insanları, bu iş birliğinin derin deniz ekosistemlerinin sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol oynayabileceğini belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu